Mesut Özil’in Arsenal’e Gecikmiş Vedası

Mesut Özil’in 2015-16 sezonunu hatırlar mısınız? Sezonun ilk yarısı geride kaldığında 18 maçta 16 asisti vardı ve Thierry Henry’nin 2002-03 sezonunda 20 asistle kırdığı asist rekorunu kırmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Ancak o sezonun ikinci yarısında ne olduysa, kalan maçlarda 17 kez oynayıp sadece üç asist yapabildi ve rekorun bir asist uzağında kaldı.

Aslında sezon bittiğinde tamı tamına 146 şut pası vardı, ve Opta’nın bu veriyi tutmaya başladığı 1996’dan bu yana bir sezonda yapılmış en yüksek şut pası sayısı hâlâ bu. O zaman onu yarı yolda bırakan onun yarattığı pozisyonları gole çeviremeyen takım arkadaşları mıydı?

O sezonun ikinci yarısında yaratıcılığını baltalayan şeylerin başında Santi Cazorla ve Alexis Sanchez’in hemen hemen aynı zamanda sakatlanmasını sayabiliriz. İki oyuncunun Mesut’la birlikte sahada olabildiği son maç Kasım ayındaki Norwich maçıydı. Mesut’un o maça kadar 13 maçta 11 asisti vardı. O maçtan sonra, rakiplerin sahada önlem alması gereken yaratıcı oyuncu sayısı üçten bire inmişti. Cazorla sezonu kapatırken Alexis’in sahalara dönmesi Şubat ayını bulmuştu.

Aslında takımın hücum potansiyeli ligin ikinci yarısında çok sarsılmış gözükmüyordu. Ligin ikinci yarısında, ilk yarıda attıklarından sadece bir gol az attılar, bu sırada gole çevirme oranları da hemen hemen aynıydı. Tek fark Mesut’un takımın gollerine olan katkısının beşte birine düşmüş olmasıydı.

Mesut’un pozisyon yaratma becerisi de azalmıştı. Sezonun ilk yarısında akan oyunda her 27 dakikada bir arkadaşlarına şut pozisyonu hazırlarken, ikinci yarıda bu 43 dakikada bire çıkmıştı. Rakiplerin, Mesut’un pas kanallarını daha etkili kapatmalarının da etkisiyle, Mesut’un yarattığı şut paslarında şutların kafayla çekiliyor olmasının oranı da %28’den %45’e yükselmişti.

Belki de en çarpıcı olan Mesut’un Asist Beklentisi (xA) sayılarıydı. Ocak ayı öncesinde Mesut’un 16 asisti vardı, ancak paslarının üretmesi beklenecek asist sayısı beş ila altı olmalıydı. Bir diğer deyişle, ürettiği pozisyonların gole dönüşme oranı aslında çok da uzun süre sürdürülemeyecek bir şekilde yüksekti. Yeni yılın devamında xA’sı dört civarındayken o da üç asiste imza attı, ve ligin ilk yarısındaki performansından uzak gözükse de aslında verdiği pasların golle sonuçlanma oranı kabul edilebilir seviyedeydi. Bireysel performanslarda kısa dönemli beklenti aşımı sıkça karşılaşılan şeylerden biri, ve Mesut’un 2015-16 sezonunun ilk yarısındaki performansına da böyle yaklaşmak gerekiyor.

O sezonun ikinci yarısındaki bu düşüş için pek çokları Olivier Giroud’yu suçladı. Fransız milli oyuncu ligin ilk yarısında 10 gol atarken şutlarının %20’sini gole çevirmişti ama bu oran ligin ikinci yarısında %11.5’e düşmüştü. Fakat Giroud’nun Ocak – Mayıs arasında 5.4 gol beklentisinden altı gol atmış olması onun performansının da beklendiği kadar olduğunu gösteriyordu, onda da beklenti üstünde performans Ağustos – Aralık arasındaki gol beklentisi olan 6.95’in yaklaşık üç gol üstüne çıkmış olmasındaydı. Mesut sezon bittiğinde Giroud’nun gollerinden yedisinin asistini yapan isimdi ama bunların beşi ligin ilk yarısında gelmişti.

Giroud’nun attığı gollerden, asistini Mesut’un yaptıkları içinden dördü ayakla çekilen şutlardan, üçü ise kafa vuruşlarından gelmişti. Ocak ayı başından 17 Nisan’a kadar geçen 13 maçlık periyotta Mesut Özil’in Olivier Giroud’ya verdiği şut paslarının hiçbiri ayakla çekilen şut yaratmadı. Ligin ilk yarısında Mesut’un Giroud’ya attığı şut paslarının %42’si kafa vuruşu değilken, ligin ikinci yarısında bu oran %29’a düştü.

Dahası, ligin ikinci yarısında Mesut’tan eksilen yaratıcılığı Giroud telafi ediyor gibiydi. Giroud sezonun ikinci yarısında kendi şut pası sayısını iki katından fazla arttırırken, ligin ilk yarısındaki tek asistine Ocak ayından sonra beş tane daha ekledi.

Arsenal tarihinin en iyi oyun kurucularından gösterilen Mesut Özil’in Arsenal oyuncuları içindeki asist sıralamasındaki yeri dördüncülük.

Asistlerin oynadığı dakikalara oranında da Mesut yine dördüncü sırada.

Premier Lig genelinde de, asist sıklığına baktığımızda Mesut’u onikinci sırada görüyoruz.

Arsenal kariyeri her ne kadar artıları ve eksileriyle Mesut Özil’in kariyerinde karmaşık izler bırakmış olsa da, etrafında iyi oyuncular olduğu zaman hem Arsenal’de, hem de Real Madrid ve Almanya Milli Takımı’nda çok çarpıcı performanslar gösteren Alman oyuncunun, yapabilecekleriyle ilgili ispat ettiği şey üst düzey bir oyun kurucu ve yaratıcı güç olduğu. Mesut’un, mevcut şartlarda İngiltere’ye vedası sonrası söylemek isteyeceği birkaç şey daha olabilir.